4 Ağustos 2009 Salı

Kışlalar doldu bugün Doldu boşaldı bugün Gel kardaş görüşelim Ayrılık oldu bugün

İkinci Dunya Savaşında askerliğini yapar BABAM. Önce Adanada'dır sonra Sapanca'ya gönderilir. Çavuş olur teğmen olur.

O yıllar kıtlık yıllarıdır, yokluk yollarıdır..."Bir sigarayı 6-7 kez yakıp söndürürdüm" der. Hem yokluk, hem askerlik, hem anne baba hasreti...

Bir gece tugaydan çıkar Sapanca kenarındaki köye iner. Gölün kenarında bir kahvede bir kahveci vardır bir de elindeki sazı çalmaya çalışan bir köylü. Oturur bir süre sonra ayağa kalkar sazı çalmaya çalışan köylünün yanına gider sazı ister.

Sazı alır akort eder. Gün doğmaya hazır beklerken, sazla bu hoyratın açılışını yapar. Elini atar kulağına, gözündeki yaşlar, içindeki hasret bu uzun havada uzayıp gider...
O vakitte köydeki evlerin pencereleri şakırdar...

İşte bu uzun hava çocukluğumdan beri benim içimde böyle yaşanır...

Kendisi sağken bazen ben ud çalıp kendisine okutmaya çalışırdım bu hoyratı...Muhteşem okurdu...Sanki o günü yaşarmışcasına hüzünle ve göz yaşlarıyla...

Şimdi, bazen ayakucunda duamı bitirdiğimde elimi kulağıma atıp bu hoyratla O'na ulaşıyorum sanki...Yaralandım yatmadım. Yaram açıp bakmadım. Kaldı hasretimiz kıyamete. Güzel boynuna el atmadım.

Kışlalar Doldu Bugün

Kışlalar doldu bugün
Doldu boşaldı bugün
Gel kardaş görüşelim
Ayrılık oldu bugün
Naçar elinden

Geceler yarim oldu
Ağlamak karım oldu
Her dertten yıkılmazdım
Sebebim zalım oldu
Garib elinden

Yaralandım yatmadım
Yaram açıp bakmadım
Kaldı hasretimiz kıyamete
Güzel boynuna el atmadım
Hayın elinden

Etiketler: , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa