27 Temmuz 2009 Pazartesi

Ağarmış saçlarım bir dağ başında kara dönmüştür

Ağarmış saçlarım bir dağ başında kara dönmüştür,
O dağın dâmeninde gözlerim enhâra dönmüştür,
Bütün mûy-i siyâhım bembeyaz ezhâra dönmüştür,
Tenimde cevher-i can bir çekilmez bâra dönmüştür.

Cihâna geldiğim günden beri pek çok cefâ gördüm,
Ezildim bâr-ı gam altında, bin türlü ezâ gördüm,
Değil bigânelerden, âşinâlardan belâ gördüm,
Vücûdum âlem-i sıhhatte bir bimâra dönmüştür.

Felek gâyet dönek, dünyâ da bir cellâd-ı müdhiştir
İçimden çıkması bu müşkilâtın hayli bir iştir
Değirmen sanki yıli ay çarhı eyyâmı birer diştir
İçinde âdemoğlu bir ufak çavdara dönmüştür

Muvakkattır eğer hükm eylesen dünyâya ser-tâ-ser
Çıkar âhir elekten bin yerinden bağlasan çenber
Cihâna sığmamışken bir mezâra sığdı İskender
Varıp baksan o da şimdi yıkık bir gâra dönmüştür

Sen ister boynuna ip tak, diler cevherli kordon tak,
Bu dünyâdan nasibîn en nihâyet bir avuç toprak,
Bekâsı var mı dehrin dîde-i im’ân ile bir bak,
Nice ma’mûre-i âlem harâbezâre dönmüştür.

Ne olmuş olsa âdem kalmamıştır zevki dünyânın,
Hele me’mûr olursa râhatı olmaz bir insânın,
Hükûmetlerde feryâdı çekilmez lâle-girânın,
Felek Haccâc-ı Zâlim’den daha gaddâra dönmüştür.

Duyan yok, söyleme başında bin türlü belâ olsa,
Emin olma sakın bir şahsa hattâ evliyâ olsa,
Sokar akreb gibi fursat bulunca akrabâ olsa,
Bütün ebnâ-yı âdem bir zehirli mâra dönmüştür.

Görüp de sûretâ bir zâhidi zannetme bîçâre,
Açar isterse tîğ-i cevr ile sînende bin yare,
Verir evvel nasîhat, sonra âdemden alır pâre,
Büyük gümrükte vâiz sanki bir simsâra dönmüştür.

Büyüklerce cihanda âciz aldatmak dirâyettir,
Yalan söz söylemek onlarca gûyâ bir zarâfettir,
Küçüklerden sudûr etse fakat bunlar cinâyettir,
Büyüklük, seyyîatı setr için astara dönmüştür.

Çalar bir kimseye bir kimse tefvîz-i umûr etse
Düzelmez bâ`dema ahlâkımız Mehdî zuhûr etse
Kalır al kan içinde yâreden her kim mürûr etse
Tarîk-i istikâmet bir mugaylan-zâra dönmüştür

Sakın me`yûs olup dönme tarîk-i hayr-hâhîden
Süreyyâ`yı serâ zannetme, fark et mâhı mâhîden
Küçüktür Bâbıâlî bâb-ı dergâh-ı İlâhî`den
Anın yanında bu sûrâh-ı mûr u mâra dönmüştür

Kuşatmış mülk-i islâmı serâpâ düşmen-i devlet,
Küsûfa uğramış hurşîde dönmüş âdetâ millet,
Mezâlim kaplamış etrafını, fânûs-i hürriyet
Zalâm-ı leyl içinde parlayan envâra dönmüştür.

Mey içmek intihâr etmek demektir gerçi bi`t-tedrîc
Düşünmekle verem olmaktan evlâdır, dilersen iç
Velâkin hürmetinde olmasın vâki` kusûrun hiç
Bizimçün çünkü mey ağyâra benzer yâre dönüştür

Kaçar ahû-yı hürriyyet cehâlet yâda geldikçe
Tebâüd eyler aklı bâde-nûşun bâde geldikçe
Seher vaktinde bülbül dem çekip feryâda geldikçe
Neşâtından gönül bir belde-i ahrâra dönmüştür

Anıldıkça cehâlet eyleme çîn-i cebîn izhâr
Cehâlet üzre gâlib mârifet ister isen mi`yâr
Japonya Çin`e iskat-ı cenîn ettirdi âhir-i kâr
O mülkün şimdi hâli bendeki efkâra dönmüştür

Cihanda var mıdır bizler kadar bilmem garez-mu’tâd?
Görürsek kimde âsâr-ı liyâkat eyleriz berbâd,
Edilmez mi teessüf? bizdeki erbâb-ı isti’dâd
Habiste uykudan mahrûm olan bidâra dönmüştür.

Olur mu câzibe, seyr eyle, her mahbûb-i gül-femde?
Kemâl olmaz mekâtibden yetişmiş her bir âdemde,
Şehâdetnâmeli câhil mi istersin bu âlemde?
Maârif şimdi bizde meyvasız eşcâra dönmüştür.

Cehâlet âdemi mahrûm eder her bir saâdetten,
Cehâlettir cihanda var ise eşna’ esâretten,
Uzağa gitme, Eşref, bu yakınlarda cehâletten
Koca bir milletin ikbâli bak idbâra dönmüştür.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

SEN

Sen

Abdurrahim Karakoç

Sen: Çamlı dağlarda ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak
Sen: Umut kaynağı, alınterisin...

Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş..
Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gülüş
Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş
Sen: Sevda sırrının düğümlerisin

Sen: Her güzelliğin canlı sergisi
Sen: Kalp yarasının emin sargısı
Sen: Benim dileğim hakkın vergisi
Sen: Gönlüme saklı aşk hançerisin.

Sen: Koyu gölgesin ,yaz sıcağında
Sen: Olgun meyvesin dal kucağında
Sen: Korsun alevsin aşk ocağında
Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin

Sen: "Ben"sin, gel gör ki ben "sen " değilim
Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim
Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim..
Emin ol, sen bana benden berisin

12 Temmuz 2009 Pazar

TÜRKMEN ŞİİRİ


Ben Türkmen’im Türkiye, Irak’taki Türk’üm ben
Seninle aynı soy, aynı necip ırkım ben
Bin yıldır burada dönen sana ait çarkım ben
Senin gibi, ben de ta Oğuz’dan geliyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Asya’dan çıkıp gelip, edinince bu yurdu
Petrol ne bilmiyordum, dünya da bilmiyordu
Altından petrol çıktı, bütün dünya kudurdu
O gün, bu gün dünyanın hedefi oluyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Ne zaman ki petrolün tam farkına vardılar
Üşüştüler başıma her yanımı sardılar
Beni, senin bağrından çektiler kopardılar
Anasız kuzu gibi, yıllardır meliyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Beni sensiz bulunca dedim ya kudurdular
Kuduranlar sanma ki sadece gavurdular
Beni esas sırtımdan dindaşlarım vurdular
Benim suçum Türk olmak, ben bunu biliyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Ben Türkmen’im Türkiye, her yanım yara
Petrol gibi talihim, petrolden daha kara
Çok yoruldum ay gardaş, hele var ya bu ara
Boğulmak üzereyim, zor nefes alıyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Bugüne dek dayandım, takatten düşüyorum
Ölümlerle doluyor, ölümle yaşıyorum
Nasıl böyle duyarsız olursun, şaşıyorum
Bir bildiğin var diye teselli oluyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Kayıp etmedim asla umudumu hiç kayıp
Hep gelmeni bekledim günleri sayıp sayıp
Bıçak artık kemikte, durumumu anlayıp
Geleceksen gel, gel, gelmeni diliyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Irak’ı uzak sanma, ben hemen dibindeyim
Farzet ki emmingilde, veyahut bibindeyim
Az elini uzatsan vallahi cebindeyim
Gardaşım, gardaşım gapını çalıyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

Soruyorum cevap ver, söyle bana baş mısın
Söyle ki Arif bilsin, benimle yoldaş mısın
Özüm sana gardaş der, yoksa kara taş mısın
Taşsan eğer seni de defterden siliyorum
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Hayvancılık Üzerine

Sami Arslanoğlu


Dünya'da kendini besleyebilecek ülkelerden biri olmamıza karşın, yeterli ve dengeli beslendiğimiz söylenemez. Günümüzde insanlarımızın temel beslenme kaynağının büyük bir kısmını tahıllar oluşturmakta, dengeli beslenmenin ve zekâ gelişiminin vazgeçilmez bir öğesi olan protein kaynaklı besinler ise, çok az tüketilmektedir. Bir insanın günlük 70 gram olan protein gereksiniminin, en az 33 gr'ı hayvansal, diğer kısmının bitkisel kökenli olması gerekliliği düşünüldüğünde, bu besinler açısından nüfusumuzun %30'unun çok yetersiz düzeyde beslendiği söylenebilir.

Bilindiği gibi çiftlik hayvanlarımızın % 90'dan fazlası düşük verimli yerli ırklardan oluşmakta, hayvancılıkta barınma ve beslenme yetersizliğine ek olarak, kalitesiz yemlerle besleme de hayvansal verimliliğimizi çok düşürmektedir.

Hayvancılığımızda verim düşüklüğünün temel nedenlerinden olan "Kaliteli Yem" yetersizliği, bitkisel üretim kaynaklarımızın hayvancılığımıza kaliteli yem aktaramamasından kaynaklanmaktadır.

Ülkemizde, kaliteli kaba yem kaynaklarını çayır-mer'a ve yem bitkileri alanları oluşturmakta, 21.7 milyon hektarı çayır-mer'a ve 700.000 hektarı da yem bitkileri olmak üzere, toplam 22.4 milyon hektar kaliteli kaba yem üretilebilecek tarım alanı bulunmaktadır. Bu kaynaklardan da yaklaşık 15 milyon ton kuru ot karşılığı üretim yapılabilmekte iken hayvansal üretimin talebi olan yaklaşık 26 milyon ton kaba yem için 11 milyon ton kaba yem açığı bulunmaktadır.

Varolan yem açığının ne geleneksel yem bitkilerinin (yonca, fiğ, korunga) ana ürün olarak yetiştirilmesi nede verimleri yılda 50-60 kg/da kuru ot düzeyine inmiş mer'a alanlarından karşılanabilmesi bugün için olanaksız görülmektedir. Kaliteli kaba yem gereksiniminde karşılanamayan bu bölüm ise, diğer kaba yem ve yoğun yem kaynaklarından karşılanmaya çalışılmaktadır.

Ülkemizde Hayvan sayısı azalmakta, hayvansal üretim önemli ölçüde artmamakta, buna karşılık nüfus artış hızı %1,5 civarında seyretmektedir. Kişi başına hayvansal tüketim hızı düşük, hatta bazı ürünlerde azalma eğilimindedir. Hayvansal ürün ihracatı neredeyse durmuş bulunmaktadır.

Gelecekte hayvansal ürün arzı, talebi karşılayamayacak, 2012 yılında Türkiye'de ulaşılması beklenen hayvansal ürün tüketim miktarı gelişmiş ülkelerin ve hatta orta gelirli ülkelerin çok gerisinde kalacaktır.

Yapılan araştırmalara göre sığır ve koyun eti üretim artış hızı artırılamaz ise, arz ve talep arasındaki fark çok büyüyecektir. Bu durum ya ithalatı kaçınılmaz kılacak yada tüketici fiyatlarında büyük reel artışa yol açacaktır.

Tüketici fiyatlarındaki reel artış alt gelir gruplarında hayvansal protein tüketimi bakımından gıda güvenliği problemini artıracaktır.

Bu nedenlerle Ülkemiz hayvancılığındaki bu sorunların aşılmasında özel sektör yatırımları önem arz etmektedir. Sanayi sektöründen tarım sektörüne sermaye akışı, tarım sektörünü ekonominin itici gücü haline getirirken, sektörü de sanayileştirecektir.

AVRUPA BİRLİĞİ’NE UYUM SÜRECİNDE GAP BÖLGESİ PAMUK SEKTÖRÜNÜN DURUMU VE YAPILMASI GEREKENLER

AVRUPA BİRLİĞİ’NE UYUM SÜRECİNDE GAP BÖLGESİ PAMUK SEKTÖRÜNÜN DURUMU VE YAPILMASI GEREKENLER

Zir.Yük.Müh İbrahim Sami ARSLANOĞLU

Pamuk, Türkiye ekonomisi için en önemli tarım ürünleri arasında yer almaktadır. Türkiye’de yaklaşık 629,6 bin hektar alanda 2.2 milyon ton dolayında kütlü pamuk üretilmekte, yaklaşık 100 bin çiftçi ailesi pamuk üretimi yapmakta, 500 bin daimi ve 1.5 milyon geçici istihdam yaratılmaktadır. Yerli pamuk üretiminin değeri 850 milyon dolar ile 1 milyar dolar arasında değişmekte ve Gayri safi Milli Hasıla(GSMH)’nın yaklaşık %5-6’sını oluşturmaktadır. Pamuk, sanayi üretiminin %40’ını, GSMH’nın % 14’ünü oluşturan, 12.3 milyar dolar ile genel ihracatımızdan % 33 pay alan Türk Tekstil ve Konfeksiyon sanayinin de temel hammaddesidir.

Türkiye pamuk üretimi Ege, Antalya, Çukurova ve GAP bölgelerinde gerçekleşmekte, bu bölgelerde sırasıyla 211,8 bin, 8,2 bin, 125,8 bin, 283,8 bin hektar alanda pamuk üretimi yapılmaktadır. İlk üç bölgede pamuk tarımının geçmişi oldukça eski olmasına rağmen pamuk ekim alanları daralmakta GAP Bölgesi’nde ise sulama olanaklarının gelişmesi ile üretim alanları artış göstermektedir.

GAP Master planında % 35 olarak planlanan pamuk ekim oranı 2001 yılı master plan revizyon çalışmasında % 45,5 olarak revize edilmiştir. Bu durum, GAP alanında sulamaya açılacak 1,7 milyon hektarın yaklaşık 770 bin hektarında pamuk ekileceğini göstermektedir.

Türkiye’de de pamuk en az AB’deki, özellikle Yunanistan’daki kadar büyük önem arz etmektedir. Türkiye pamuk üretim alanı ve üretimi olarak AB toplamından daha fazla alana ve üretime sahiptir.

AB ve özelde Yunanistan ile Türkiye arasında işletme yapısı, kayıt tutma, pamuk üretim tekniği, hasat konularında belirgin farklılıklar bulunmaktadır. Bu durum doğrudan maliyetlere yansıyabilmektedir. Ayrıca destekleme düzeyi olarak da belirgin farklılık oluşu Yunanistan’ın pamuk üreticisi ile Türkiye ve özellikle GAP Bölgesi pamuk üreticisi arasında önemli gelir ve refah farklılıkları yaratmaktadır.

GAP Bölgesi pamuk üretiminin Ülkemiz için arz ettiği önem dikkate alındığında AB Ortak Tarım Politikası’na ve pamuk sistemine uyum aşamasında yapılması gerekenler GAP Projesi ile entegre hale getirilerek ulusal pamuk politikasındaki değişim ile birlikte bölgesel tedbirlerin de alınması gerekmektedir.



[1]

7 Temmuz 2009 Salı

BABAMIZ HACI SAMİ ARSLANOĞLU

BABAMIZ,
Yetimlerin, dulların, yoksulların, kimsesizlerin BABASI. BABAMIZ
Başını 6 yaşında secdeye koyup kaldırmamış.
"ÇOCUKLARIMDAN AYRI BİR ŞİŞE GAZOZ İÇMEDİM" diye kıvanç duyan bir baba.
"EN BÜYÜK SERVETİM ÇOCUKLARIMIN ŞEREFİ VE DİPLOMALARIDIR" diyen bir BABA...
Gaziantep Küçük Sanayi Sitesi'nin, birçok sivil toplum örgütünün kurucusu, yöneticisi...
Basiretli bir aşiret lideri,
Çırakları, kalfaları arasında vali, hakim, avukat doktor, bakan olan iyi bir zanaatkar.
"İNSAN DEĞİL BİR YAPRAĞIN BİLE HAKKI BANA GEÇMEMİŞTİR" diyen bir müteahhit.
"Cumhurbaşkanı, başbakanlar karşısında duraksamadan konuşabilen çok iyi bir hatip.
Atatürkçü, laik, demokrat bir HACI.
Cami bahçesinde sızıp kalmış alkoliği kovan müezzini azarlayan, ertesi gün de o sarhoşu namaza başlatan, sonrada camiye bekçi yapan HOŞGÖRÜ DOSTU.
Senelerce ZEUGMA kurtulsun diye, daha Birecik Barajı inşaası başlamadan bu mücadeleye başlayan, mücadelesine destek olmayan bürokratlara hain diyen bir TARİH ER'i,
"ÖLDÜĞÜMDE MEVLÜT OKUTMAYIN, O KARNI DOYMAZ HOCALARA VERECEĞİNİZ PARA VE YEDİRECEĞİNİZ TATLILARLA" dullara, yetimlere, garibanlara yardım yapın diyen, ""BEN İBADETLERİMİ ELİMDEN GELDİĞİ KADAR YAPTIM, KELİME-İ TEVHİDİMİ ÇEKTİM, ARTIK NE YAPARSANIZ ALLAH YOLUNA, YOKSULLAR, YETİMLER, DULLAR, KİMSESİZLER İÇİN YAPIN" DİYEN bir BABA...
2007 YILI RAMAZAN AYI'NIN BİRİNCİ GÜNÜ CUMA SELASINDA REFİK-EL ALA'YA KAVUŞMUŞTUR

GENÇLİĞE HİTABE



Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!



Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927



İSTİKLAL MARŞI


İstiklâl Marşı


Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Akif ERSOY

Etiketler: , , , , , ,

HAKKINDA

İbrahim Sami ARSLANOĞLU

Kişisel Bilgi

§ Doğum Tarihi:13.04.1970

§ Doğum Yeri: Gaziantep

§ Medeni durum: Evli

§ Sürücü Ehliyeti: B Sınıfı

§ Askerlik Durumu: Tamamlandı

Niteliklerin özeti

2007 ARSLANOĞLU&BEYOĞLU Tarımsal Araştırmalar Ltd.Şti

Gaziantep

Kurucu Başkan


2006-2007 TURK DELTAPINE Inc.

Adana­/GAP

GAP Satış ve Pazarlama Müdürü

§ GAP Bölgesi pazarlama kanalları ve araçlarının oluşturulması

§ Belirlenen satış bütçesinin gerçekleştirilmesi

§ Bölge satış ekibinin yönetimi ve eğitimi

2004-2006 SANKO HOLDİNG PURE COTTON A.Ş.

Gaziantep

Pamuk AR-GE Müdürü

§ Sektörel yatırımların planlanması ve projelendirilmesi

§ Holding’e bağlı tarımsal arazilerin yönetimi ve tarımsal ürünlerin satışı

§ Pamuk AR-GE

2001-2004 ERTAR KİMYA ÜRÜNLERİ SAN VE TİC Ltd.Şti. Şanlıurfa

GAP Bölge Müdürü

§ GAP Bölge Müdürlüğü’nün kuruluşu, satış ekibi ve satış bütçesinin oluşturulması

§ Bölgeye bağlı illerde bayi ağının yapılandırılması

§ GAP Bölgesi için pazarlama stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanması

2000-2001 NOVARTIS (SYNGENTA) SAĞLIK, GIDA VE TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. BİTKİ KORUMA SEKTÖRÜ Şanlıurfa

GAP Bölge Müdürü

§ GAP Bölge Müdürlüğü’nün kuruluşu ve personel organizasyonu gerçekleştirildi,

§ GAP Bölgesine uygun pazarlama stratejileri geliştirilip uygulamaya geçirildi

§ Satışlar 1999 yılına göre iki kat arttı, bayi ağı genişledi, yeni ürünlerin tanıtımı ve bu ürünler için tarımsal yayım çalışmaları yapıldı.

1998 - 2000 FEGA FERTİGASYON, GÜBRE, ZİRAİ İLAÇ, SULAMA SAN. ve TİC. A.Ş. Şanlıurfa

GAP Bölge Müdürü

§ Şirketin kuruluşu ve personel organizasyonu gerçekleştirildi,

§ Yaklaşık 1 milyon dekara yakın arazide tarımsal yayım çalışması yapıldı, önder çiftçiler tespit edilip ihtiyaçlarına göre hizmet verildi, demostrasyonlar kuruldu,

§ İlk yıl hedeflenen ciro % 200 olarak gerçekleştirildi,

Eğitim

1985- 1988 Gaziantep Lisesi Gaziantep

Lise

1988 – 1993 Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Şanlıurfa

Lisans

1993 – 1996 Harran Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Bölümü Şanlıurfa

Yüksek Lisans

1996 Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Bölümü Adana

2000 Ohio State University Departmen of Agricultural Economics

Ohio/US

Doktora

Patent ve yayınlar

1. ARSLANOĞLU, İ.S., 1993, “ Antep Fıstığı Zararlıları ve Fıstık Rekoltesine Olumsuz Etkileri”, Lisans Tezi, Şanlıurfa.

2. ARSLANOĞLU, İ.S., 1994, “ Çevre ve Verimlilik”, Milli Prodüktivite Merkezi, Ankara.

3. ARSLANOĞLU, İ.S., 1994, “ Tarıma Dayalı Sanayi İşletmeciliği ve Şanlıurfa’daki Tarıma Dayalı Sanayi İşletmelerinin Sorunları”, Hr.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Yüksek Lisans Semineri, Şanlıurfa.

4. TESBİ, M.A., ARSLANOĞLU, İ.S., 1995, “ D.S.İ. Sulama Kuyularıyla Pamuk Üretimi Yapan Şanlıurfa Akçakale Tarım İşletmelerinin Ekonomik Analizi”, Hr.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Şanlıurfa.

5. ARSLANOĞLU, İ.S., 1996, “Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin Finansmanı ve Bir Örnek Olay: Kesmetepe Tarımsal Kalkınma Kooperatifi”, Yüksek Lisans Tezi, Şanlıurfa.

6. ARSLANOĞLU, İ.S., 1996, “AB Ortak Tarım Politikası ve Türkiye Tarım Politikasının Karşılaştırması ve Tam Üyelik Öncesi Türkiye Tarımında Yapılması Gerekli Başlıca Çalışmalar”, Seminer,Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Adana.

7. ARSLANOĞLU, İ.S., 1996, “GAP Bölgesi Proje Kapsamındaki Tarım İşletmelerinde Anket Uygulayacak Araştırmacılar İçin Örnek İşletmelerin Tabakalı Örnekleme Yöntemiyle Tespiti”, Teksir, Adana.

8. ARSLANOĞLU, İ.S., 1997, “GAP Bölgesi Tarım İşletmelerinin Başlıca Özellikleri ve Türkiye Tarım İşletmelerine Göre Durumları”, Hr.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, Şanlıurfa.

9. ARSLANOĞLU, İ.S.,ÖREN, M.N., 1997, “ GAP Bölgesi Proje Kapsamında Sulu Tarıma Geçişin Tarım İşletmelerine Kısa Vadede Getirmiş Olduğu Ekonomik Etkiler”,Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü, Adana.

10. ARSLANOĞLU, İ.S., 1997, “AB ve Türkiye’de Nüfus Artışı, Kentsel ve Kırsal Nüfusun Durumu, Aktif Nüfusun Sektörlere Dağılımı, Adana.

11. KOÇ, A., ARSLANOĞLU, İ.S., 1997, “An Econometric Analysis of the Watermelon Supply and Demand in Turkey”, First International ISHS Symposium On Cucurbits, Department Of Horticulture Faculty Of Agriculture University Of Cukurova, Adana.

12. KOÇ, A., ARSLANOĞLU, İ.S., 1997, “Adana İlinde Kurulması Düşünülen Et Entegre Tesisi için Fizibilite Çalışması”, Adana Ticaret Odası, Adana.

13. YURDAKUL, O., AKDEMİR, Ş., ŞENGÜL, H., ÖREN. N., ARSLANOĞLU, İ.S., 2000, “Türkiye’de Kırmızı Et, Arz Ve Talebi”, Dünya Bankası Projesi, Adana.

14. ARSLANOĞLU, İ.S., 2003, “Konya Konuklar Tarım İşletmesi Yeterlilik Projesi”, Saray Halı Tarım İşletmeleri, Kayseri.

15. ARSLANOĞLU, İ.S., 2003, “Sakarya Tarım İşletmesi Yeterlilik Projesi”, Saray Halı Tarım İşletmeleri, Kayseri.

16. ARSLANOĞLU, İ.S., 2003, “Yeşilhisar İlçesi 4.000 dekar çayır mera ıslah projesi”, Saray Halı Tarım İşletmeleri, Kayseri.

17. ARSLANOĞLU, İ.S., 2003, “Karataş İlçesi 800 dekar çayır mera ıslah projesi”, Saray Halı Tarım İşletmeleri, Adana.

18. ARSLANOĞLU, İ.S., 2004, “Kahramanmaraş TİGEM yeterlilik proesi”, Sanko Holding, Gaziantep

19. ARSLANOĞLU, İ.S., 2004, “Mayınlı Arazilerin Temizlenerek Organik Pamuk Üretimine Açılması”, Sanko Holding, Gaziantep

20. ARSLANOĞLU, İ.S., 2005 “Şanlıurfa İlin’de Pompaj Sulama İle Yapılan Bitkisel Üretim Alanlarındaki Enerji Sorunu Ve Çözüm Önerileri”,Sanko Holding, Gaziantep

21. ARSLANOĞLU, İ.S., 2006 “AB Müzakereler Öncesi Türk Pamuk Sektöründe Yapılması Gerekenler”,Tarım Ve Köy İşleri Bakanlığı,Ankara

22. ARSLANOĞLU, İ.S., 2006 “Alparslan Tarım İşletmesi’nin Kiralanarak Organik Tarıma Açılması”,Mersin

Lisansüstü uzmanlık çalışmaları

1. Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanım Politikaları

2. Ekonometrik Modeller

3. Fiyat Analizleri

4. Kırsal Kalkınma

5. AB ve Türk Tarımı

6. Tarım Sektöründe İnsan Kaynakları Yönetimi

7. Bilişim ve Tarım Ekonomisi Uygulamaları

8. Tarımsal Gelişme Politikaları

9. Tarıma Dayalı Sanayi İşletmeciliği

10. Tarım İşletmelerinin Ekonomik Analizi ve Muhasebesi

11. Tarım Ekonomisinde Araştırma Metotları

12. Dünya ve Türkiye Tarım Ürünleri Piyasaları

13. Örnekleme Yöntemleri

14. Tarımsal Yayım İlkeleri

Ek profesyonel etkinlikler

1. 1997-1998, ICARDA Projeleri, IMF, Çukurova, GAP

2. 1998, Sulama Sistemleri ve Fertigasyon Semineri, Kibbutz Naan, İsrail.

3. 1998, Gübreler ve Gübreleme Semineri, Haifa Chemical, İsrail.

4. 1998, Tohumculuk, Hazera Tohumculuk, İsrail.

5. 1998, Sulama Sistemleri ve Tarla Tarımında Fertigasyon, Toros Özel Ürünler Müdürlüğü, Antalya

6. 1999, Serin İklim Tahıllarında ve Yemeklik Dane Baklagillerde Yabancı Ot Mücadelesi ve Herbisit kullanımı, BASF Adana Bölge Müdürlüğü, Adana

7. 1999, Pamuk Zararlıları ve Mücadelesi, BASF Adana Bölge Müdürlüğü, Adana

8. 2000-2008 Pamuk Araştırmaları Toplantıları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı TAGEM Genel Müdürlüğü

9. 2005, AB Tam Üyelik Öncesi Türk Tarım Sektöründe Yapılması Gerekenler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ankara

Üye olduğu kuruluşlar

Türkiye Tarım Ekonomisi Derneği

Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası

Türkiye Bitki Islahçıları Derneği

Başkent İktisatçılar Derneği

Bilgisayar

Office Professional

SPSS

Shazam

Yabancı dil

İngilizce

Katıldığı toplu etkinlikler

1. 1992, “GAP Bölgesi II. Ürün Tarımı Sempozyumu”, Şanlıurfa.

2. 1995, “Türkiye Hayvancılık Kongresi”, Şanlıurfa.

3. 1993-2005, “Tarla Bitkileri Kongreleri”

4. 1996, “Türkiye Bahçe Bitkileri Kongresi”, Şanlıurfa.

5. 1996, “Türkiye Kümes Hayvancılığı Kongresi”, Adana.

6. 1996-2004 “Türkiye Tarım Ekonomisi Kongreleri”

7. 1997,”Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisi Üzerine Olumlu ve Olumsuz Etkileri”, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Adana.

8. 1998, “Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde Hayvancılık Sektörünün Genel Yapısı ve Gelişmesine Yönelik Önlemler-Politikalar Sempozyumu”, Şanlıurfa

9. 1999-2005 “ GAP Tarım Kongresi”, Şanlıurfa.

Katıldığı kurslar

1. 1998, Önce İnsan Semineri, TMI, Ankara.

2. 1998, Zaman ve Stres Yönetimi, Academy International, Antalya

3. 1999, Kurumdaş Hizmet Yönetimi, TMI, Antalya

4. 2001, ISO 9000-2000 Kalite Yönetim Sistemi, URS TURKEY, Gaziantep

5. 2004, Pamuk Islahı ve Delintasyon, Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü, Aydın